Demirci Ustası: Dilimizi bile koruyamıyorsak bu mesleği nasıl koruyalım
Diyarbakır'da tarihi Demirciler Çarşısı'nda birçok demirci mesleği bırakıp işyerini kapattı. Kapatılan işyerleri yerine, lokanta, hediyelik eşya, giyim, çay ocağı gibi işyerleri açıldı.
Berat PINAR - Diyarbakır Demirciler Çarşısının en belirgin meslek grubu olan demirciler, çeşitli metal işleme ve dövme işlemleri yaparak geçimlerini sağlıyordu. Çarşı, tarım ve hayvancılıkla bağlantılı meslek gruplarını da barındırıyordu. Çiftçiler, ürünlerini çarşıda satmakta ve demircilerle işbirliği yapmaktaydılar.
İnşaat sektöründe çalışanlar, çarşıda inşaat malzemeleri ve el aletleri temin ediyordu. Bu aletler, hem tarım hem de inşaat sektöründe kullanılmaktaydı.
Çarşıda ayrıca çeşitli zanaat dallarında çalışan kişiler de yer alıyordu. Bu zanaatkârlar, çarşının çeşitliliğini artırıyordu. Sonuç olarak, Demirci çarşısı geçmişte zengin bir meslek çeşitliliğine sahipti ve bu durum, çarşının sosyal yapısını ve ekonomik canlılığını destekliyordu.
Ancak zamanla tarım politikaları ve sanayileşme gibi faktörler, çarşının ekonomik durumunu olumsuz etkiledi. Tarımda yaşanan sıkıntılar, demircilerin işlerini de zorlaştırdı ve bazı meslek gruplarının kapanmasına neden oldu.
‘Kaybolmuş, unutulmuş birçok meslek gurubu var’
Merkez Sur ilçesindeki Demirciler Çarşısında 84 yıl önce babasının Ermenilerden öğrendiği sıcak demir ustalığını 24 yıldır devam eden (44) yaşındaki Eşref Koç, “ilk geldiğim vakit bu mesleği daha çok seviyordum ama insan yaptığı işin karşılığını alamayınca kendisini sömürülmüş, kullanılmış hissediyor. Ben bu sektörde yaklaşık on senedir kendimi gerçekten kullanılmış hissediyorum. Bunun temel sorunu yaptığın zanaatın karşılık görmemesi. Bu ülkede kaybolmuş, unutulmuş birçok meslek gurubu var ama kimse bunu pek umursamıyor. Dilimizi bile koruyamıyorsak bu mesleği nasıl koruyalım” dedi
Çalışma şartlarının zorluğu ve yeterli kazanç sağlanamaması, yeni işçi yetiştirilmesini zorlaştırmakta ve bu durum meslek grubunun geleceğini tehdit etmektedir. Sonuç olarak, Demirci çarşısı ekonomik olarak zayıflamış bir durumdadır. Geçmişteki canlılık ve sosyal etkileşim, günümüzde büyük ölçüde azalmıştır.
‘Kendi işimiz olmasaydı belki bizde şimdiye kadar kapatmıştık’
Sıcak demir dövme zanaatında yetiştirecek eleman bulamadığından yakınan Koç, yakın zamanda mesleğinin yok olmasından korkuyor. “Çalışma şartları biraz ağır olduğu için eleman yetiştirmek zor oluyor. Çünkü adam dilediği kazancı kazanmadı mı işçisine de veremiyor. Bugün işçinin hayatını sigorta altına almazsan işçide bu işten bir gelecek görmez. O yüzden sekteye uğradık adam yetişmedi, bir meslek gurubu olarak rehavet görmedi. Bizimde kendi işimiz olmasaydı belki bizde şimdiye kadar kapatmıştık” ifadesini kullandı.
Geçmişte çarşı, demircilerin bir araya geldiği ve birbirleriyle sürekli etkileşimde bulunduğu bir yerdi. Bu durum, güçlü bir topluluk hissi yaratıyordu. Çarşıda sürekli bir hareketlilik ve aksiyon vardı. İnsanlar işlerini yaparken birbirleriyle sohbet eder, deneyimlerini paylaşırdı…
‘Hem mesleği hem de kendimizi ayakta tutmak için direniyoruz’
“Eskiden daha güzeldi, güzel bir atmosfer vardı. Bütün dükkânlar demirciydi, herkes beraber çalışırdı, müthiş bir aksiyon vardı. Şimdi o aksiyon geçmişe oranla yüzde sekseni bitti geriye yüzde yirmi kaldı. Artık daha çok dışarıdan gelen işlerle meşgul oluyoruz. Birileri gelir dövmeyle alakalı bir şey ister onunla uğraşırız. Hem mesleği ayakta tutmak hem de kendimizi ayakta tutmak için direniyoruz” dedi.
Tarımda yaşanan zorluklar, çarşıda çalışan meslek gruplarını da etkilemiş ve birçok iş yeri kapanma aşamasına gelmiştir. Çiftçilerin kazanç elde edememesi, demircilerin işlerini de zorlaştırmaktadır.
Koç, Çiftçi kazanmadığı sürece hiç kimse kazanamaz, bizim işimizde çiftçilik üzerine olduğu için işlerimiz yetmemeye başladığını söyleyerek, dükkânların tek tek kapatmaya başladı, koskoca tarihi Demirciler Çarşısında kalan dört kişiden birisi olduğuna dikkat çekiyor. “Kimse artık el aleti almıyor, komşusunda varsa ondan alıyor. Çünkü ekonomik şartlar insanları buna zorlamaya başladı, bir ürünü alalım iki, üç kişi kullanalım. Bu yüzden işlerimiz sekteye uğradı diliyorum ileriki günlerde daha iyi olacak ve bu mesleği cani gönülden yapmaya başlayacağız.
Sanayileşme ile birlikte bazı avantajlar sağlansa da, geleneksel zanaatların yerini daha modern yöntemler almakta ve bu durum bazı meslek gruplarını olumsuz etkilemektedir.
Koç, günlük ortalama 10 adet “tahra”, tarım aleti ve çekiç yaptıklarını dile getirdi. Alet olarak genelde yaptıklarımızın hepsinde çelik kullanıyoruz, ağaç budama aletlerini yapıyoruz. Bu ürünler ne kadar fabrikalaştırılsa da yine de bir el aletini ihtiyaç duyuyoruz. Bizim yaptığımız ürünlerin hepsi el aletleri, bir bıçak düşünün ne kadar fabrikalaşır. Buradaki fabrikalaşma sadece sayı çoğaltmak için sana bir fırsat tanır.
Çarşı, yerel halkın yanı sıra dışarıdan gelen ziyaretçiler için de önemli bir merkezdir. Turistlerin ilgisini çeken bir yer haline gelmiştir.
Çarşının geleceği için endişelerinin olduğunu ifade eden Koç, Güzel bir çarşı ve korunması gereken bir çarşı olduğunu düşünüyorum. Tarihi bir çarşı, turistler geliyor, ummadığı bir ortamı görüyor.