GÖNLÜMCEPANDEMİVirüs çıktı çıkalı, maske, mesafe çıktı,Çoğu insanlar öldü, nice haneyi yıktı.“Kısıntılar” doğurdu herkeste sıkıntıyı,Aşılar durdurur mu topluma kısıntıyı?..MMSÖZ GELİŞİCovid-19’un ilk gününden bu güne o kadar çok sözü edildi ki aşının, bulunduğunda coronavirüsün kökü kazılacak sanıldı, birden fazla ülkede bulunan aşılardan ülkemizde şu ana kadar1 8 milyon civarında aşı kullanılmış, buna rağmen virüs  “mutasyon” yaparak girmiş aramıza.Bazı bilim adamları aşının kesin sonuç vermeyeceğini, ancak faydasının da inkar edilmeyeceğini söylüyorlar, yani üzerinde çeşitli dedikodular yapılan aşı faydadan “hali” değil, her gün açıklanan tabloya baktığımızda geçen yıldan bu yana hiç bir şeyin değişmediğini görüyoruz, hala devam eden kısıntılara rağmen vaka sayısı her gün artıyor, vefat sayıları da öyle.Geçtiğimiz hafta “tablo” tekrar gözden geçirildi ve kısıtlamalar yeni boyuta taşındı, iftar saati olsa da her gün saat 19.00 da başlıyor gece kısıtlamaları, hafta sonları aynı Cuma akşamından pazartesi sabahına kadar, seyahatler de izine bağlandı, yaşlılar daha da yaşlandığı için günde 4 saat yeterli görüldü dışarı çıkmaları için, o dört saat dışarı çıkabilme izni on sekiz yaş altı olanlar içinde geçerli.Tamamen değişmedi diyemeyiz geçen yıldan bu yana virüsle ilgili durumlar, mesela artık “evde kal” denmiyor da “maske” deniyor, “sosyal mesafe” deniyor ve vazgeçilmeyen olarak da “hijyen” deniyor, yeniden gözden geçirilen kısıntılar bir ara “gevşetilince” herkeste artık “normalleşme” devri başladı algısı uyandı bu sebeple  zaten kalabalık olan caddeler daha da çok insan görmeye başladı.Yeni kısıntılar 15 günle sınırlandırıldı, umarız on beş günün bitiminde bu virüs bitmese de bitme emareleri gösterir, endişe şuradan doğuyor, Ramazan-ı Şerif ayının bitimiyle bayram yaşanacak, insanlar bayram alışverişi yapmak isteyecek, haliyle alış veriş merkezleri, caddeler daha da kalabalıklaşacak ve virüs istediği ortamı tekrar bulmuş olacak.Belli bir süreliğine “tam kapanma” nedense düşünülmüyor, bizim düşüncemize göre  uygulanan yöntem virüsü daha da güçlendiriyor, şöyle diyebiliriz; virüs sebebiyle “korku” kol geziyor, yine de toplumun bir kesimi tarafından önemsenmiyor, acaba “gına mı geldi” insanlara “yap-boz” misali “aç-kapa” uygulamasından?Şöyle bir soru da akla gelmiyor değil, acaba kısıntılar tamamen kalksa, normalleşme tekrar başlasa, isteyen maske taksa, isteyen takmasa, sonuç değişir mi? Daha mı çok artar virüs vakaları, daha çok mu yükselir ölüm tablosundaki rakamlar?Öyle ya virüsle içli dışlı olduk, tıpkı kanser ve diğer hastalıklar da olduğu gibi, kanser sebebiyle her gün onlarca insan ölmüyor mu, sigara başka bir deyimle tütün mamulleri mevcut hastalıkların yüzde kırkını oluşturmuyor mu ölümcülse ölümcül tıpkı convid 19 gibi, kansere rağmen çarklar dönmüyor mu, dönüyor, bu virüs sebebiyle de çarklar dönüyor, durmuyor., bu sebepten olsa gerek “tam kapanma” düşünülmüyor.Coronavirüsün illeri “renklendirme” hızı artıyor, maviler sarıya, sarılar kırmızıya dönüyor, hafta sonları çoğu illerde kapanma uygulanıyor, ülke genelinde “teravih namazları kılınmayacak” açıklaması yapılıyor tıpkı geçen yıl olduğu gibi, mübarek Ramazan ayının bitiminde geleceği bilinen “bayram” yanına “virüsün bitiş” bayramını da alsın isteniyor “çifte bayram” yapalım isteniyor.,Bu isteğe katılmamak ne mümkün, biz Rabbimizden isteriz ki bu çifte bayramı bize yaşatsın, bizim gücümüz, aşı’mız, ilacımız yetmiyor bu isteği gerçekleştirmeye ama Allah’ın gücü her şeye yeter, bilinen tedbirlerin yanına bir de “dua” tedbirini de almalıyız  değil mi?Selam ve dua ile.

HABERİ SİTEDEN OKU...