AHMET BEŞENKDicle Üniversitesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Şenyiğit çok yıllardan beridir sıradan alerji olarak görünen ve yanlış bilinen Polen Alerjisinin aslında çok önemli hastalıklara kapı açtığını ifade etti. Polene alerjisi olanların, polenin etkin olduğu aylarda sabah saat 05.00 ile 10.00 ve akşamüstü 16.00 ile 18.00'de zorunlu olmadıkça dışarı çıkmaması gerektiğine vurgu yapan Şenyiğit, tedavinin gerçekleştirilmemesi halinde Polen alerjisinin astım hastalığına dönüşebileceği konusunda da uyarıda bulundu.Kış’ın soğuk yüzünü geride bıraktığımız şu günlerde yavaş, yavaş sıcak havaların güzelliğine kendimizi bırakmaya başladık. Tam da bu noktada Polene karşı alerjisi olanların da ızdırapları kapılarımıza dayandı. Alerjisi olan herkesi derinde etkileyen ve yaşamı çekilmez hale getiren bu önemli rahatsızlık tedavi edilmez ise astım hastalığına neden oluyor.Polen alerjisi belirtileri konusunda uzmanlarda bol, bol uyarılarda bulunarak sokağa çıkılması halinde de maske kullanmalı, eve geldiğimizde saçlarımızı yıkamalı, çocuklarımızın giysilerini değiştirmeliyiz diye uyarılarda bulunuyorlar.Kış mevsiminin bitip, baharın başladığı mart ve haziran ayları arasında alerji hastalıkları artış gösteriyor. Mevsim değişikliğiyle birlikte, insanların beslenme alışkanlıkları ve hayat düzenlerinin değişmesi bağışıklık sistemini de etkiliyor. Dicle Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Şenyiğit, bahar aylarında ortaya çıkan ve önemsenmeyen bahar alerjisinin zamanında tedavi edilmemesi halinde astıma neden olabileceğini söyledi.‘BAHAR ALERJİSİNDE ANTİBİYOTİK KULLANMAYIN ‘Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Abdurrahman Şenyiğit, bahar alerjisinde antibiyotik kullanımının gereksiz olduğunu belirterek polenlerin etkin döneminin ardından hastaların zaten iyileştiğini söyledi.Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Şenyiğit, mart ile haziran ayları arasında alerji hastalıklarında artış gözlendiğini, mevsimin insanların beslenme alışkanlıkları ve hayat düzenlerinin değişmesini ve bağışıklık sistemini etkilediğini belirtti. Halk arasında "saman nezlesi" olarak tabir edilen bahar alerjisinin, polen ile açığa çıktığını kaydeden Şenyiğit, çim ve ağaçlardan savrulan polenlerin burun, ağız ve göz yoluyla vücuda temas etmesi sonucu, polenlere karşı alerjik şikayetlerin geliştiğini aktardı.‘ASTIMA NEDEN OLABİLİR’ Şenyiğit, çocuklarda uzun süren öksürük ve burun akıntısının ihmal edilmemesi gerektiğini belirterek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Bahar alerjisi burunda gıdıklanma hissi, kaşıntı, aşırı akıntı, tıkanıklık, hapşırma krizleri, gözde yaşarma, kızarma, kaşıntı ve yanma problemleriyle kendini gösterir. Bu tür vakalarda hastalığın en tipik belirtisi olan hapşırma, arka arkaya 15-20 kez tekrarlanabiliyor. Bazen de boğazdaki tahriş ve geniz akıntısı, kuru inatçı bir öksürüğe yol açıyor. Bu durumda çocuklar mutlaka alerjik açıdan kontrol ettirilmelidir. Bahar aylarında ortaya çıkan ve önemsenmeyen bahar alerjisi zamanında tedavi edilmemesi durumunda astıma neden olabilir."‘POLEN ALERJİSİ OLAN MASKE TAKSIN’Şenyiğit, üst üste hapşırma, burun akıntısı, boğazda ağrı ve yanma gibi şikayetleri bulunanların bir sağlık kuruluşuna başvurduklarında bu hastalara genellikle antibiyotik kullanımının önerildiğini ancak bunun tedavide gerekmediğini belirtti.Polenin etkin olduğu dönemin geçmesinin ardından, bu tür şikayetlerin kendiliğinden sona erdiğini ifade eden Şenyiğit, şunları kaydetti: "Antibiyotik kullanımı gereksiz. Antibiyotik verilse de verilmese de polenin etkin olduğu dönemin sona ermesinin ardından hastalar iyileşiyor. Bu nedenle polene alerjisi olan kişilerin yapması gereken polenin etkin olduğu aylarda sabah saat 05.00 ile 10.00 ve akşam üstü 16.00 ile 18.00'de zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamaktır. Çıkılması halinde de maske kullanmalı, eve geldiğimizde saçlarımızı yıkamalı, çocuklarımızın giysilerini değiştirmeliyiz."‘GÖZ VE BURUN ÇEVRESİNE VAZELİN’Bu dönemde aynı zamanda mevsimsel astımda da artış meydana geldiği uyarısında bulunan Şenyiğit: "Dış ortamla temas etmeleri halinde göz ve burun çevresine ince bir tabaka vazelin sürmelerini tavsiye ediyorum.  Çocuklarının özellikle bu aylarda uzun süren öksürük ve burun akıntısı gibi şikayetleri varsa, sinüzitten ziyade şikayetler alerjik açıdan değerlendirilmelidir'' ifadesine yer verdi.

HABERİ SİTEDEN OKU...