Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkan V. Hasan Basri Güzeloğlu, esnafın milletin kendisi ve gerçeği olduğunu belirterek, “Esnafın yüzü gülüyorsa bilin ki milletin yüzü gülüyordur. Esnaf huzurlu, güvenli ve mutlu bir şekilde akşam evine dönüyorsa bilin ki orada işler iyiye gitmektedir. Çünkü esnaf sadece kendisi açısından meseleye bakan değildir.” dedi. Diyarbakır’da kentte faaliyet yürüten berber ile kuaförlerin sorunları masaya yatırıldı.Diyarbakır Valisi ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkan V. Hasan Basri Güzeloğlu, DESOB’un düzenlediği, toplantıya katıldı. DESOB Konferans Salonu’nda gerçekleşen toplantı da Alican Ebedinoğlu, DESOB’a bağlı oda başkanı ve üyeleri, Diyarbakır Berberler Kuaförler ve Güzellik Uzmanları Esnaf Odası Başkanı ve üyeleri yer aldı.Güzeloğlu’nun esnaf babası olarak bilindiğini belirten ve toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren DESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu, Güzeloğlu’nun Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkan vekili olmasından sonra Esnaf Daire Başkanlığı’nı kurduğunu söyledi. Daire Başkanlığı’nın kentte faaliyet yürüten esnafın sorunlarını çözmeye çalışacağına dikkat çeken Ebedinoğlu, çalışmalarından dolayı Güzeloğlu’na teşekkür etti.“ESNAF MİLLETİN KENDİSİDİR”Esnafın milletin kendisi ve gerçeği olduğunu belirterek açıklamalarına başlayan Vali ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkan V. Hasan Basri Güzeloğlu, “Ama aynı zamanda millete hizmet eden, milletle her an hemhal olan birlik ve beraberliğimizi sağlayan, huzur ve güvenliğin en önemli teminatı olan kardeşlerimizdir. Esnafın yüzü gülüyorsa bilin ki milletin yüzü gülüyordur. Esnaf huzurlu, güvenli ve mutlu bir şekilde akşam evine dönüyorsa bilin ki orada işler iyiye gitmektedir. Çünkü esnaf sadece kendisi açısından meseleye bakan değildir. Esnaf sadece kar amaçlı iş yapan bir işletmeci de değildir. Esnaf bizim geleneğimizin, medeniyetimizin kültürümüzüm taşıyıcısı olarak kendi karını şüphesiz ticaretinde düşünürken toplumsal yararı da toplumsal denge ve değerleri de düşünerek hareket eden bir kişidir. İşte onun için siftah yapmayan komşuya müşteri gönderen de esnaftır, parası olmayan gelen müşteriye hizmeti verip sonra verirsin diyerek onun eksikliğini ona hissettirmeyen de esnaftır, darda, zorda, yolda kalana gönlünü ve sofrasını açan da esnaftır. İşte biz bu açından esnafı yanı sizi çok seviyor ve hepinize de teşekkür ediyoruz bu katkılarınızdan dolayı. Onun için esnafın meseleleri bizim meselemiz ve benim meselemdir. Çözümü de en öncelikli ve şüphesiz yapmamız gereken meselemizdir” ifadelerini kullandı.“BU KENTE DEĞER VERENLERLE, DEĞERSİZLEŞTİRENLERİ FARK ETMEK LAZIM.”Terörün kenttin gelişimine ve kalkınmasına çok ciddi darbeler vurduğuna değinen Güzeloğlu, “ Biraz önce Bismil ilçesinde pamuk hasadının bu seneki açılış törenindeydim. Bismil çiftçisi ve Diyarbakır çiftçisi sulamanın beklentisinde. Sulamayı gerçekleştirecek yatırımlar devlet tarafından başlatılmış ama sırf Silvan Barajı Projesi tam 13 defa terör saldırısına konu edinmiş, bu ülkenin değişik yerlerinden gelen 8 tane vatan evladı bu saldırılarda şehit olmuş, yüzlerce araç iş makinesi yakılmıştır. Amaç proje bitip Diyarbakır bereket, kalkınma ve gelişme ile buluşmasın olarak hep geciktirilmiştir. Bu baraj yatırımından altyapıya, kente değer katacak bütün yatırımlara kadar aynı çizgide devam ettirilmiştir. İşte en son bu kentte en büyük ihanet Sur olaylarında hepinizin yaşadınız. Diyarbakır, bizzat yaşayan esnafım Melik Ahmet Caddesi’nden Gazi Caddesi’ne kadar 2 yıla yakın dükkânını, ekmek teknesini, nafakasını kapatmış, bütün değerleri, varlıkları, yakılmış imha edilmiş ve algı olarak Diyarbakır'ı kendi zihin kodlarını ihanetleri ile Kurşunlu Camisi dâhil her şeyi yakarak bir olumsuzluğa taşımıştır. Bunları niye paylaşıyoruz? Şunun için, bir kere bunları unutmamak lazım. Bu kentte hıyanet edenle bu kente hizmet edenleri ayırmak lazım. Bu kentin gerçeğini bilerek bu kente değer verenlerle, bu kenti değersizleştiren değersizleştirmeye çalışanları fark etmek lazım. Söylem değil eylem ve hizmet boyutunda insanımıza işsizimize, gencimize iş, aş üreten; sizin gibi değerli esnaflarımızın gelirini arttıracak projeleri ortaya koyan, bu çizgide kenti daha iyiye taşımayı amaçlayan da bunların önünde ideolojik ihanetleri ile karşı duranların ayrılması lazım” dedi.“DİYARBAKIR GÜÇLÜ BİR GELECEĞİN MERKEZİDİR”Salonda bulunan herkesin kentin kalkınması adına emeklerinin oldukça değerli olduğuna dikkat çeken Güzeloğlu, “Onun için ben hepinize çok teşekkür ediyorum. Bu iş gününde burada olduğunuz için. Bugün konuşacağımız paylaşacağımız her şeyi sizden başlayarak bu kentin iyiliği gelişmesi ve güzelleşmesi için. Dün Çermik'teydim. Gece saat 20.00 ye kadar süren vatandaşlar, muhtarlar, sonra esnaf buluşması yaptık. Artık Diyarbakır yeter diyor. Çermik yeter diyor. Hepinizin bildiği Türkiye'nin termal merkezlerinden biri olma yolunda ilk yola çıkan en güçlü altyapı zenginliği sunan en şifalı suya sahip olan Çermik, 50 yıl önce benim geldiğinde neyse bugün hemen hemen aynı yerde. Ama Çermik termal merkez iken adı olmayan termal merkezler bugün marka olarak zirvede. Bu da doğru ama bizim için acı. Yılda bir milyon insanın gideceği minimum elli bin insanın hizmetler sektörü turizm, termal, termale bağlı tarım üretiminde istihdam edileceği başta sağlık sonra kongre ve kültür anlamında turizm çekim merkezi olacak bir Çermik, bugün bundan geride ise bilin ki aynı ideolojik ihanetin engellenmesi ve bu kentin önünü kesmesiyledir. Biz Diyarbakır’ı artık bu geride bıraktığımız ödetilmiş bedellerin sonrasında çok güçlü bir geleceğin adı ve merkezi olarak görüyoruz. Diyarbakır bunu hak ediyor inanın ve artık gecikmeye tahammülü olmadığını da benim her bir vatandaşım ifade ediyor” şeklinde açıklamalarda bulundu.“BEKLENTİLERİN FARKINDAYIZ”Bu kentti tanıdıklarını ve herkesin beklentilerinin farkında olduklarını dile getiren Güzeloğlu, “Diyarbakır'ın marka olan kimliğine bakın marka kent yapılacak bir kent değil Diyarbakır, zaten Diyarbakır bir markadır. Geldiğimde ilk değiştirdiğim cümlelerden biri şuydu Efendim Diyarbakır bildiğiniz gibi Doğu'nun Paris'i. Diyarbakır şehir iken, Diyarbakır medeniyet iken, Diyarbakır kültür iken Paris diye bir yer yoktu. Kendimizi tanımladığımız zaman biz eşsiz ve benzersiz niteliklerimiz ile tanımlayacağız. Bizim kimsenin üzerinden Diyarbakır’ı anlatmaya ihtiyacımız yok. Diyarbakır'ı gerçeğinden anlatırsak zaten başka bir şeye de ihtiyacımız yok. İşin özü budur. Büyükşehir Belediyesi emanetini aldığımızda söylediğimizde budur” ifadelerini kullandı.“ESNAF DAİRE BAŞKANLIĞI SORUNLARI HIZLICA ÇÖZECEK”Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Esnaf Daire Başkanlığı’nı kurduklarını ifade eden Güzeloğlu, Esnaf Daire Başkanlığı’nın sürekli esnaf ile birlikte olacağını söyledi.Valilik ve belediye işbirliğiyle sorunları kısa sürede sonuca ulaştıracaklarını belirten Güzeloğlu, “Bazı şeyler küçük dokunuşlardır ama büyük dönüşler alır. Bazen çok büyük sorun gibi görünen alanlar temelde iyi niyetle çok çabuk hallolur. Esnaf Daire Başkanlığı bürokrasiyi, yazışmayı geçmiş dönemde olduğu gibi gereksiz zaman kayıplarını, israfları ve bizim için zararları ortadan kaldıracak.  Adeta esnafın gözü, kulağı işleyişte idare de olacak. Çok değer veriyorum ve buna çok önem veriyorum. Diyebilirim ki maddi olarak da en fazla bütçeleme noktasında 2020 bütçesinde Esnaf Daire Başkanlığımızın bütçe ödeneklerini arttırıyoruz” dedi.“25 BİN KİŞİLİK SİGORTALI İSTİHDAM SAĞLAYACAĞIZ”İşlerinin üretmek ve hizmet etmek olduğuna değinen Güzeloğlu, “Bizim işimiz üretmek, hem devlet olarak, Valiniz olarak, Belediye Başkanı olarak yapmam gereken iş  bu zaten. Diyarbakır'da potansiyel var mı? Çok var, bakın medyaya yansıdı. Cumartesi günü söyledim. 2 yılda Diyarbakır bünyesinde 25 bin kişilik net sigortalı istihdam planlamasını yaptık. En azını söylüyorum göreceğiz bunu. Çünkü bu halinizi bilen bir valiniz, bir başkanınız, bir kardeşiniz bir hemşeriniz olarak hiçbir analitik veriye dayanmayan popülist olarak hiçbir cümleyi sarf etmeyen bir tarzın ve anlayışın insanıyım. Öyle bir güçlü altyapımız var ki bize düşen bunu doğru yola taşımak” şeklinde konuştu.“TURİZM ALANINDA KENT OLDUKÇA ZENGİN”Turizm alanında kentin oldukça zengin olduğuna vurgu yapan Güzeloğlu, “Yılda 1 milyon Eğil’e inanç turizmi getirecek bir kapasitesi var. Dünyanın neresinde Peygamberimiz dışında bir peygamber kabrinin şehadeti var? Soruyorum size. Eğil 1995 yılında baraj nedenini ile taşınması söz konusu olan iki peygamberimizin Kuranı Kerim'de ismi geçen iki Allah'ın Resul'ünün mezarı açılıyor ve bir mucize olarak bedenleri Allah'ın vaadidir.  Şehit ve peygamberlerin bedenlerini toprak çürütemez. Bugün yaşayan şahitleri ile bugünkü makamlarına taşınıyor. Şimdi oradan milli park projesini bitirdik gidip gören var mı? Lütfen gidin görün müthiş bir alan düzenlemesini bitirip ikinci etabında pazar günü talimat verdim bir yanı ile inanç merkezi diğer yanıyla coğrafyasıyla, baraj gölü ve çevresi ile çok güzel bir yer. Pazar günü gittim bölgenin bütün ileriden gelen insanlar var. Bir sürü çevre illerden gelenlerin, altyapı eksikliği ve benzeri talepleri var onları karşılıyoruz. İnşallah bu ay sonuna kadar altyapı desteğini vereceğiz” dedi.“DİCLE NEHRİ CAZİBE MERKEZİNE DÖNÜŞMELİ”Dicle Nehri ve çevirisinin cazibe merkezi olması için çalışacaklarını ifade eden Güzeloğlu, “Üniversite ile demiryolu Köprüsü arasında Dicle’nin iki yakasının reaksiyon düzenlenmesi, yeşil alan, Işık ses ve su bütünleşmesi. Karşılıklı geçiş köprüleri, on gözlünün çevresinin su gösteriyle her gün, her akşam bir cazibe merkezi haline gelmesi. Bazı dünya ülkelerinin çok akıllıca yaptığı sırf ona dönük Turizm'in turlarının yaptığının aynısını tarihin kendisi ve merkezi olan On Gözlü Köprü de sergilenmesi. O iki yakanın her boyutuyla kültür, doğa ve Kent turizmi ile bir çekim merkezi haline getirilmesi. Dünyanın en muhteşem En eski en köklü, şehir surları ve sağlam yapıları olan Diyarbakır surlarının sadece o proje ile ilişkili olarak ışıklandırılması. UNESCO miras listesindeki sur, hevsel bahçeleri, Dicle bahçesinin bütünleşik entegre proje ile kazandırılmasını hayal edin. Yakında bunların tanıtımını yapacağız” ifadelerini kullandı.“DİYARBAKIR'DA YAŞAMAK BİR KEYİFTİR”Güzeloğlu, “Daha tarihi doğanın Hilar’dan Çayönü ne kadar Diyarbakır'da dünya tarihinin ışık tutan arkeoloji ne başlayan Dünya Mirası listesinin ve benzerliğinin dışında da anlatıyorum. Markalaşmak adına elimizdeki değerleri doğru kullanmayı anlatıyorum. Peynirde tescilli bir kent olan Diyarbakır'ın bunu sunacak bir peynirciler çarşısı Yok henüz, var mı peki ne yapmak lazım onu sunacak hem tadım hem de gelen bütün turizme sunum, hem de karşılıklı alım satım yapacak bir mekândır. Diyarbakır'ın özgün mimarisi ile bugün yerinde müthiş bir mimari ile alan düzenlemesi ile yepyeni bir yer yapıyoruz. Borsa Hanını biliyorsunuz değil mi? Herkes Hasanpaşa iyi biliyor ama Borsa Hanı kapalı. Kültür mirasının en önemli markası Hasan Paşa Hanından daha geniş bir alanına sahip, turizmin çekim kalbi olacak bir alan. Ama kapalı. Çözdük İnşallah hemen kamulaştırma sonrası oranın da kazandırılması olacak. Bütün bunlar şunu gösterecek Diyarbakır çok büyük bir hızla kaybettiği yılları ve zamanı kazanacaktır. Diyarbakır'da yaşamak zaten bir keyiftir, ama bir ayrıcalık haline gelecektir ve Diyarbakır kazanırken şüphesiz esnafımızı kazanacak insanımız da kazanacaktır. Rabbim mahcup etmesin” açıklamalarında bulundu. (HABER MERKEZİ)

HABERİ SİTEDEN OKU...