‘’Aşefçiler’’ ismi yalnız Diyarbakır’da kullanılan bir kelimedir, eskiden Hevsel Bahçeleri’nden topladıkları çeşitli otu satan, çapacı veya kadın bahçıvanlara denirmiş.Bu kadınlar bahçeden topladıkları çeşitli otları bu çarşıya getiri, iyisini bahçe sahibinin anlaşmalı esnafına verir, biraz kötü olanını ise kendileri kaldırımlarında satarlarmış.Bu gelenek bugüne Kadar devam ediyor, bu defa erkekli, kadınlı, bu işe devam ediyor. İşte bu Aşefçiler çarşısının ismi o günlerden kalmadır.Aşefçiler Çarşısı Ulu Caminin ilerisinde Melik Ahmet dolmuş durağının yanı başındadır.Diyarbakır’ın tipik tarihi dokusunu bulabileceğiniz bir yer. Dar sokaklı, birbirine bitişik dükkânlarında ne ararsanız bulabilirsiniz. Her yer rengârenk, ışıl ışıl, Ama en çok renkli kumaşlar, iplikler satan manifaturacılar… Bu nedenledir ki çarşının ağırlıklı müşterileri kadınlar. Yani bir zaman öncesinin satıcıları şimdilerde müşteri olmuş durumda.Peynirciler Çarşısı: Diyarbakırlıların bir başka mahareti de sofrada Kebaplar, tatlılar zaten malumunuz ama kahvaltıları şenlendiren peynir de şehrin önemli unsurlarından. Gazi Caddesindeki Peynirciler Çarşısı, Diyarbakır’ın coğrafi işaretli ürünlerinden biri olan meşhur örgü peyniri, ince örgü, lavaş, dil, salamura, otlu peynir ve çökelek peynirini bulabileceğiniz bir çarşı. Tamamıyla köylü kadınlar tarafından, hiçbir katkı maddesi kullanılmadan üretilen çeşit çeşit peyniri burada bulmanız mümkün. Peynirler çoğunlukla Silvan, Çınar ve Çermikten geliyor.Şimdilerde bu peynirleri bulmak için sabah erkenden bu çarşıya giderek devamlı alış veriş yaptığın peynircide bulabilirsiniz. Zaten eğer köy peyniri yoksa sana başka bir zamanda geldiğinde haberdar edecek. Şimdilerde insanlar modernleşmiş ve fabrikalar kurulmuş bu fabrikalarda ancak fabrikada üretilen yağı alınmış peynirleri bulabilirsiniz.

HABERİ SİTEDEN OKU...