2 MİLYONLUK ŞEHRİN TEK KADIN AMBULANS ŞOFÖRÜ

15 yıldır çalıştığı ambulansa şoför olan Sibel Öztürk, hayat kurtarmak için 2 milyonluk kentin yollarında direksiyon sallıyor

15 yıldır çalıştığı ambulansa şoför olan Sibel Öztürk, hayat kurtarmak için 2 milyonluk kentin yollarında direksiyon sallıyor.
Genellikle erkek işi olarak görülen ambulans şoförlüğünü, ‘kadınlarda yapabilir’ diyerek 15 yıldır Acil Tıp Teknisyeni (ATT) olarak görev yaptığı ambulansa şoför olan Öztürk, gecesini, gündüzünü, zorlu trafiğini düşünmeden aldığı vakaları hastaneye ulaştırmak için adeta zamanla yarışıyor.
Gaziantep İl Ambulans Servisinde 15 yıldır Acil Tıp Teknisyeni (ATT) olarak çalıştıktan sonra son 10 aydır ambulans şoförü olarak görev yapan 35 yaşındaki Öztürk, ambulansın şoför koltuğunda kadın sürücü görenlerin yarışmaya kalktığını belirterek, sağlık ekiplerinin tek amacının hastaların hayatlarını kurtarmak olduğunu söyledi.
İlk işim yağına, suyuna bakmak
Nöbet değişimi esnasında aracın her yerini kontrol ettiğini belirten Öztürk, “Aracı çalıştırıp, sirenleri kontrolü, telsiz kontrolü, lastiklerin kontrolü yağ ve su kontrolü yapıp genel kaportaya bakıyoruz ve daha sonra bunları sisteme kaydediyoruz” dedi.
"Ambulansa en fazla erkeler yol vermiyor"
Kadınların araç kullanmasıyla ilgili önyargıyı yıktığını vurgulayan Öztürk, “Toplumumuzda kadınların araç kullanmasıyla alakalı önyargılar var. Kadın araç kullanmaz, kullanırsa da çok iyi kullanmaz gibi bir önyargı var. Bunun gittikçe kırıldığını görüyoruz aslında. Bayan sürücülerin sayısı artıyor ve çokta iyi kullandıklarını görebiliyoruz. Ambulanslara yol vermeyenlerin genelde erkekler olduğunu da görüyoruz” ifadelerini kullandı.
"Bütün kadınlar bu işi yapabilir"
Ambulans sürücülüğü normal araç kullanmaktan biraz daha farklı olduğunu kaydeden Öztürk, “Sorumluluğu biraz daha ağır çünkü o an yardıma ihtiyaç duyan bir hasta taşıyorsunuz, arkada müdahale eden sağlık personelleri oluyor, hasta yakınları oluyor hepsinin sorumluluğunu almış oluyorsunuz ve makul bir sürede o hastayı hastaneye ulaştırmamız gerekiyor. Bunların hepsini topladığınızda ağır bir sorumluluk hissediyorsunuz ama biraz cesaret istiyor, biraz kendinize güvenmekle bu işin üstesinden geliyorsunuz. Ben bütün kadınların bunu yapabileceğine inanıyorum. Çok kompleks bir şey olduğunu düşünüyorum çünkü bu psikoteknik bir olay eğer psikoteknik olarak yeterliyseniz bu işi çok daha kolay yapabilirsiniz” dedi.
"Beni şoför koltuğunda görünce yarışmaya kalkıyorlar"
Yaşadığı zorluklar hakkında da konuşan Öztürk, “Hala duyarlı olmayan, ambulansı gördüğü halde ya da sireni duyduğu halde yol vermeyen sürücüler var ve bunu bazen bilinçli yapanlar var. Kadın sürücü olduğunu gördüğü zamanda yarışanlar var ama bizim işimiz sadece hasta taşımak, hataya müdahale etmek, o an trafikteysek başka bir amacımız yok” sözlerini kaydetti.
"Önce şaşıyorlar, sonra tebrik ediyorlar"
Genellikle olumlu tepkiler aldığını belirten Öztürk, “Bugüne kadar çok olumsuz tepki almadım önce şaşırıyorlar ondan sonra tebrik ediyorlar. Genellikle trafikte gördüklerinde el sallıyorlar, korna çalıyorlar ve üç kadın çalıştığımızda o zaman tepkiler daha olumlu oluyor Türk kadınıyla gurur duyduklarını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
"112’nin Şoför Nebahatİ"
Türk sinemasının kadın sembolü olan Şoför Nebahat gibi kendisini güçlü ve cesaretli gördüğünü söyleyen Sibel Öztürk, “Türk sinemasında sembol olmuş olan ‘Şoför Nebahat’ yakıştırmasını üzerime alabilirim çünkü bende onun gibi kendime güveniyorum ve onun gibi kendimi güçlü hissediyorum, kendimi bu koltuğa ve direksiyona yakıştırıyorum” diyerek duygularını aktardı. İHA