10 Ocak Çalışamayan Gazeteciler Günü!
Türkiye'de 10 Ocak, Çalışan Gazeteciler Günü olarak anılsa da, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Felat Bozarslan, basın özgürlüğü ve gazetecilikteki zorluklara dikkat çekti. Bozarslan, medyanın içine düştüğü "kör kuyu" durumunu eleştirerek, gazetecilerin işlerinden edilme ve ötekileştirme sorunlarına vurgu yaptı.
Mizgin TABU – ÖZEL HABER - Türkiye'de, basın emekçilerinin sosyal ve ekonomik haklarını güvence altına alan 212 Sayılı Basın Yasası'nın 1961'de yürürlüğe girdiği gün olan 10 Ocak, "Çalışan Gazeteciler Günü" olarak kutlanıyor.
Basın emekçilerinin sosyal ve ekonomik haklarını güvence altına alan 212 Sayılı Basın Yasasının yürürlüğe girdiği gün olan 10 Ocak gelinen aşamada "Çalışan Gazeteciler Günü" olmaktan çıktığını söyleyen Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Felat Bozarslan, “Çalışamayan gazetecilerin sayısı çalışan gazetecilerden daha fazla. Türkiye’de gazetecilerin yaptıkları hak odaklı habercilik nedeniyle birçok meslektaşımız işinden, ekmeğinden edildi” dedi.
‘Meslektaşlarımız haber alma özgürlüğünün engellendiği durumlarla karşılaşıyor’
Bozarslan, 10 Ocak'a ilişkin şunları söyledi. “Sahada arkadaşlarımız Cumhurbaşkanlığı, İletişim başkanlığı tarafından tanınmadıkları için haber alma özgürlüklerini, halkın haber alma özgürlüğünün engellendiği durumlarla karşılaşıyorlar. Bir eylem, bir etkinlik veya siyasi bir partinin mitingini bile takip etmekte zorlanıyor” şeklinde konuştu.
Hala bir basın kartı yok
Bozarslan, 27 yıl basın meslek kolunda çalışıp, bu sene de emekli olmasına rağmen kendisinin bir basın kartının olmadığını ifade ederek “Herhangi bir davam yok, soruşturmam yok. Basın kartını alma gereklerinin aksine bir durumda değilim. Hakkımda bir dava bir soruşturma da yok ama ben basın kartımı alamıyorum. Bunun sebebinin ne olduğunu da bilmiyorum. Resmi bir sebebi yok. Bir cevapta verilmiyor. Ben bir örneğim benim gibi onlarca insan var. 320 üyesi olan bir sivil toplum örgütün başkanıyım. 27 yıl bu bölgede gazetecilik yapmış, 10 ilde ki gazetecileri temsil eden bir insanım ve benim basın kartım yok” ifadelerine yer verdi.
Medya kör bir kuyu misali
Türkiye’de medyanın durumunu kör bir kuyuya benzettiğini söyleyen Bozarslan, kör bir kuyudayız gibi hissediyorum. Bunun temel sebebi de bu dipsiz kuyu da sesimizin çıkmaması birilerin istemediği şeyleri anlatmamız. Anlatmamızın engellenmesi bu bizi kör bir kuyuya mahkûm etti. Umarız biran önce düzelir ama düzelmesinin en doğru yolu bunları konuşmamız”
Gazetecilere yeşil pasaport verilmesine dair kanun teklifine ilişkin de konuşan Bozarslan, “geçen hafta gazetecilere yeşil pasaport verilmesiyle ilgili kanun tasarısı verildi meclise biliyorsunuz. Bizim için tabi ki çok olumlu bir gelişme meslektaşlarımız için ama düşünün, ben bu meslekten emekli olmuş biri olarak ondan faydalanamayacağım. Çünkü basın kartım yok dolayısıyla benim gibi bölgede bu işi yapıp bu şekilde ötekileştirilmiş, bu şekilde mesleğinden uzaklaştırılmaya çalışılmış bir sürü insan var. Bu insanlarında kıt kanat hayatta kalabilecek şekilde mesleklerini idame ettireceklerini biliyoruz” dedi.