Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Veteriner Fakültesi Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Zafer Gönülalan, ambalajı üzerinde sağlık ve tanımlama işareti bulunmayan paketlenmemiş et ürünlerinin, gıda kaynaklı kimyasallara uzun süre maruziyette doku ve organ bozukluklarına neden olabileceğini söyledi.
16 Ekim Dünya Gıda Günü ile ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Zafer Gönülalan, açıkta satılan et ürünlerinin kesinlikle tercih edilmemesi gerektiğini ifade etti. Ambalajın et ürünleri için bir reçete görevi üstlendiğini belirten Gönülalan, “Ambalajlı ürünler hem dış etkenlerden ürünümüzü koruyor hem de üzerinde yazan bilgilerden gıda hakkında detaylı bilgilere ulaşabiliyoruz. Gıdanın içerdiği bileşenlerin neler olduğu, hangi koşullarda üretildiği, ürünün hangi koşullarda saklanması gerektiği ve ürünün hangi mevzuata uygun olarak üretildiğine dair bilgileri ambalaj üzerinde bulabiliyoruz” dedi.
Et ürünlerinde önemli olan hususun veteriner kontrolü olduğunu belirten Gönülalan, veteriner kontrolünün yapılıp yapılmadığını gösteren işaretlerin; ambalajlı ürünler ‘tanımlama’, kasaptaki karkas etlerde de ‘sağlık’ işaretleri olarak tanımlandığını dile getirdi. Gönülalan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ürün ambalajı üzerinde tanımlama işareti varsa, hayvanın bir veteriner hekim kontrolünde kesildiği ve sağlık kontrollerinin yapıldığı anlaşılır. Kasaptan satılan ürünlerde de, eğer et onaylı bir mezbahadan alınmışsa, üzerinde mutlaka sağlık işareti olmalıdır. Yani kasabın bize kıyma yaptığı ya da parçalayarak verdiği karkasların üzerinde sağlık işaretini görmemiz gerekiyor. Aynı zamanda kasapların ellerinde etlerin nakledilmesine ilişkin faturalar da bulunacaktır. Bu faturalar da etlerin hangi onaylı mezbahadan alındığını gösterir. Bunlara da dikkat etmek gerekiyor.”
Sağlık ve tanımlama işaretlerinin yanı sıra, ambalaj üzerinde gıdanın güvenilir olduğunu gösteren HACCP ya da ISO:22000:2005 ibarelerinin aranması gerektiğinin altını çizen Gönülalan, “Ambalaj üzerinde bunlar varsa, gıdanın mikroorganizmalardan, parazitlerden, virüslerden, mayalardan, küflerden kaynaklı tehlikelerden, kimyasal, mikroorganizmaların ürettiği toksinlerden, bir takım ilaçlar ve kalıntılarına ilişkin tehditler içermediği; fiziksel yani üretim sırasında oluşabilecek cam, kıl, tüy gibi bazı unsurların gıdaya bulaşmadığı anlaşılır” diye konuştu.
Gönülalan, ambalajsız ve gerekli tetkiklerden geçmeyen et ürünlerinin mide ve bağırsak sistemi rahatsızlıklarına neden olabileceğini; gıda kaynaklı kimyasallara sürekli maruziyette böbrek, karaciğer ve kalpte doku ve organ bozukluklarının ortaya çıkabileceğini sözlerine ekledi. İHA
16 Ekim Dünya Gıda Günü ile ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Zafer Gönülalan, açıkta satılan et ürünlerinin kesinlikle tercih edilmemesi gerektiğini ifade etti. Ambalajın et ürünleri için bir reçete görevi üstlendiğini belirten Gönülalan, “Ambalajlı ürünler hem dış etkenlerden ürünümüzü koruyor hem de üzerinde yazan bilgilerden gıda hakkında detaylı bilgilere ulaşabiliyoruz. Gıdanın içerdiği bileşenlerin neler olduğu, hangi koşullarda üretildiği, ürünün hangi koşullarda saklanması gerektiği ve ürünün hangi mevzuata uygun olarak üretildiğine dair bilgileri ambalaj üzerinde bulabiliyoruz” dedi.
Et ürünlerinde önemli olan hususun veteriner kontrolü olduğunu belirten Gönülalan, veteriner kontrolünün yapılıp yapılmadığını gösteren işaretlerin; ambalajlı ürünler ‘tanımlama’, kasaptaki karkas etlerde de ‘sağlık’ işaretleri olarak tanımlandığını dile getirdi. Gönülalan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ürün ambalajı üzerinde tanımlama işareti varsa, hayvanın bir veteriner hekim kontrolünde kesildiği ve sağlık kontrollerinin yapıldığı anlaşılır. Kasaptan satılan ürünlerde de, eğer et onaylı bir mezbahadan alınmışsa, üzerinde mutlaka sağlık işareti olmalıdır. Yani kasabın bize kıyma yaptığı ya da parçalayarak verdiği karkasların üzerinde sağlık işaretini görmemiz gerekiyor. Aynı zamanda kasapların ellerinde etlerin nakledilmesine ilişkin faturalar da bulunacaktır. Bu faturalar da etlerin hangi onaylı mezbahadan alındığını gösterir. Bunlara da dikkat etmek gerekiyor.”
Sağlık ve tanımlama işaretlerinin yanı sıra, ambalaj üzerinde gıdanın güvenilir olduğunu gösteren HACCP ya da ISO:22000:2005 ibarelerinin aranması gerektiğinin altını çizen Gönülalan, “Ambalaj üzerinde bunlar varsa, gıdanın mikroorganizmalardan, parazitlerden, virüslerden, mayalardan, küflerden kaynaklı tehlikelerden, kimyasal, mikroorganizmaların ürettiği toksinlerden, bir takım ilaçlar ve kalıntılarına ilişkin tehditler içermediği; fiziksel yani üretim sırasında oluşabilecek cam, kıl, tüy gibi bazı unsurların gıdaya bulaşmadığı anlaşılır” diye konuştu.
Gönülalan, ambalajsız ve gerekli tetkiklerden geçmeyen et ürünlerinin mide ve bağırsak sistemi rahatsızlıklarına neden olabileceğini; gıda kaynaklı kimyasallara sürekli maruziyette böbrek, karaciğer ve kalpte doku ve organ bozukluklarının ortaya çıkabileceğini sözlerine ekledi. İHA