Diyarbakır’ın bazı bölgelerinde bulunan okullarda eğitim gören öğrenci sayısı dikkat çekici boyutta artış gösteriyor. Adrese dayalı eğitim ve öğretim kriterinin uygulanadursun bazı bölgelerde okuyan öğrenci sayısı olağanüstü sayıda artış gösterirken bazı adreslerde farklı soy isimlerde kişilerin bulunduğu da gözleniyor. Bir sıraya iki, bazen 3 kişinin oturduğu sıralar en fazla da Yenişehir ilçesine bağlı Ofis semtinde yoğunlaşıyor. Öğrencilerin eğitim almaktan çok sıkışıklıkla boğuştuğu sınıflar alabildiğince kalabalıklaşırken akşam saatlerinde okulların önünde biriken öğrenci servisleri ise bu öğrencilerin aslında bağlı bulundukları adreslerde ikamet etmediklerinin kanıtını gözler önüne seriyor.
Adrese dayalı olarak okullara yapılan kayıtlar artık dikkat çeken boyutlarda suiistimal mi ediliyor? Yenişehir ilçesinde bulunan belli başlı okullarda öğrenci sayıları alabildiğince kalabalıklaşırken aynı oranda öğrenci servislerinin de okul girişlerinde yoğunlaşması bu öğrenciler nerede oturuyor? Sorularını akıllara getiriyor.
Vatandaşlar yakın çevrelerde oturan çocukların servise ihtiyaç duymayacağı için okula normal koşullarda geldiklerine dikkat çekiyorlar. Şehrin muhtelif bölgelerinden öğrencilerin geldiği iddia edilen okullardaki öğrencilerin gerçek ikametlerinin tespit edilerek kendi bölgelerinde okumaları için teşvik edilmesi gerektiği ise ortaya çıkan bir başka ana fikir.
Semt sakinleri sabahları veya öğlenleri çocuklarını okula getirip götürdüklerini, en uzak mesafenin iki sokak ötesi olarak kendini gösterdiği halde okulların önlerinde bulunan çok sayıda öğrenci servis aracının sebebinin irdelenmesini, bu servislerden öğrenci listelerinin alınmasını ve öğrencilerin aslında nerelerde ikamet ettiklerinin tespitinin yapılmasını istiyorlar.
Eğitim verilen okullarda yalan beyanlarla adrese kayıtların yapıldığına dikkat çeken öğrenci velileri bunların tespit edilmesinin çok zor olmadığına da işaret ediyorlar. Öğrenci servislerinden elde edilecek belgelerin ve gerçekleştirilecek denetimler neticesinde kimlerin nerede oturduğunun tespitinin çok kolay olduğu dile getiriliyor.
Özellikle Sabri Güzel, 5 Nisan, Mustafa Kemal, Yenişehir ve Mehmetçik ilkokullarında olması gereken kapasitenin çok üzerinde öğrenci eğitim görürken yine bu adı geçen okullar ve diğerlerinin önünde uzun öğrenci servis araçlarının olmasının nedenlerinin irdelenmesi gerekiyor.
Kendi evinin hemen dibinde bulunan okulları tercih etmeyen öğrenci velileri daha iyi eğitim verdiklerini düşündükleri okullara çocuklarını yönlendirirken aslında aşırı kalabalık bir atmosfer yaratarak eğitim görmesi gereken çocukların aslında sağlıksız bir eğitim ortamına girdiklerini görmezden geliyorlar.
Yenişehir ilçesi, Ofis Bölgesinde bulunan bir okulda çocuğunu okutan Çigdem K. İkamet ettiği bölgede çocuğunu okula götürdüğünde ilk dikkatini çeken sıkıntının tıka, basa doldurulan öğrenci servislerindeki çocukların olduğunu belirterek şunları aktarıyor: “Benim eşim asgari ücretle çalışıyor, çoğu zaman da masrafları karşılamak için mesaiye kalıyor. Bu semtte kiracı olarak kalıyoruz ve tamamen çocuğumuzun eğitimi için bu semtte oturuyoruz. Kiramız en az 800 TL ve giderlerle birlikte zorlanıyoruz haliyle. Bizde başkaları gibi hile yapıp bu semtte bir ailenin evindeymiş gibi görünüp, çocuğumuzu okutabilirdik. Bunu yapmış olsak bu bölgede yaşayan insanların haklarına tecavüz etmiş olurduk. Bunu yapmak yerine bu bölgede yaşıyoruz. Çocuğum sabahçı ve her sabah evime yakın olduğu için çocuğumu bazen ben, bazen de eşim okula bırakıyoruz, servise ihtiyacımız da yok. Fakat okula çocuğumuzu bırakırken dikkatimizi çeken en önemli konuların başında öğrenci servislerinin içinde bulunan çocuklara bakıyoruz. Bu çocuklar zamanından çok önce şehrin muhtelif bölgelerinden alınıp getiriliyorlar. Kimi kahvaltısını yapamıyor, kimi uykusuz kalıyor ki çoğu uyuklar vaziyette. Çünkü servis onları 1 saat önce alıp dolaştırıyor şehrin sokaklarında. Demem o ki, bizim sınıfın mevcudu 45’in üzerinde. Bu sayının içinden 20’si belki bizim semtte oturuyor, zira sınıfa gelen çocukların büyük çoğunluğu servisten inerek geliyor. Şahsım çocukların okumasından rahatsız değilim ama herkes kendi evinin gölgesinde okumalı diyorum. Yetkililerin bu konularda dikkatli olmalarını rica ediyoruz. Zira her öğrenci servisinin öğrenci tablosu ellerinde ve hepsinin gerçekte nerede okuduğu da ortada.” diyerek herkesin kendi semtinde okuması gerektiğini savundu.
Bir başka öğrenci velisi Metin D. ise herkesin kendi ikametinin bulunduğu bölgede eğitim almasının daha doğru olduğuna dikkat çekerek şunları kaydediyor: “Bölgemizdeki okullar buralarda ikamet edenler için faaliyet sürdürüyor. Memleketin bütün noktalarında okullarımız mevcut ve bu okullarımızın tümü devletimize ait. Hepsine de aynı imkanlar tanınıyor. Örneğin Yenişehir, 5 Nisan, Mehmetçik ve daha birçok ilkokulun önünde her gün en az 20’den fazla öğrenci servisi duruyor. Her bir servise 30 öğrenciden fazla alınıyor ki bunun toplarsak sabah 600, öğlen 600 öğrenci yapar ki totalde 1.200 öğrenci servisle geliyor. Bir defa servis ücretlerini bir kenara bırakınsak bu öğrencilerin bu bölgelerde oturmadıklarının kanıtıdır ki okul yöneticileri servislerden öğrenci listelerini isterlerse tümünün gerçek adresleri de ortaya çıkar. Zaten servis konusu da artık el altından nema aracı olarak görülüyor. Talebimiz yetkililerin inceleme yaparak herkesin adresini tespit etmeleri ve gerçek ikametlerinin bulunduğu bölgelerde okumaları için teşvik edilmeleridir.” dedi. AHMET BEŞENK
Adrese dayalı olarak okullara yapılan kayıtlar artık dikkat çeken boyutlarda suiistimal mi ediliyor? Yenişehir ilçesinde bulunan belli başlı okullarda öğrenci sayıları alabildiğince kalabalıklaşırken aynı oranda öğrenci servislerinin de okul girişlerinde yoğunlaşması bu öğrenciler nerede oturuyor? Sorularını akıllara getiriyor.
Vatandaşlar yakın çevrelerde oturan çocukların servise ihtiyaç duymayacağı için okula normal koşullarda geldiklerine dikkat çekiyorlar. Şehrin muhtelif bölgelerinden öğrencilerin geldiği iddia edilen okullardaki öğrencilerin gerçek ikametlerinin tespit edilerek kendi bölgelerinde okumaları için teşvik edilmesi gerektiği ise ortaya çıkan bir başka ana fikir.
Semt sakinleri sabahları veya öğlenleri çocuklarını okula getirip götürdüklerini, en uzak mesafenin iki sokak ötesi olarak kendini gösterdiği halde okulların önlerinde bulunan çok sayıda öğrenci servis aracının sebebinin irdelenmesini, bu servislerden öğrenci listelerinin alınmasını ve öğrencilerin aslında nerelerde ikamet ettiklerinin tespitinin yapılmasını istiyorlar.
Eğitim verilen okullarda yalan beyanlarla adrese kayıtların yapıldığına dikkat çeken öğrenci velileri bunların tespit edilmesinin çok zor olmadığına da işaret ediyorlar. Öğrenci servislerinden elde edilecek belgelerin ve gerçekleştirilecek denetimler neticesinde kimlerin nerede oturduğunun tespitinin çok kolay olduğu dile getiriliyor.
Özellikle Sabri Güzel, 5 Nisan, Mustafa Kemal, Yenişehir ve Mehmetçik ilkokullarında olması gereken kapasitenin çok üzerinde öğrenci eğitim görürken yine bu adı geçen okullar ve diğerlerinin önünde uzun öğrenci servis araçlarının olmasının nedenlerinin irdelenmesi gerekiyor.
Kendi evinin hemen dibinde bulunan okulları tercih etmeyen öğrenci velileri daha iyi eğitim verdiklerini düşündükleri okullara çocuklarını yönlendirirken aslında aşırı kalabalık bir atmosfer yaratarak eğitim görmesi gereken çocukların aslında sağlıksız bir eğitim ortamına girdiklerini görmezden geliyorlar.
Yenişehir ilçesi, Ofis Bölgesinde bulunan bir okulda çocuğunu okutan Çigdem K. İkamet ettiği bölgede çocuğunu okula götürdüğünde ilk dikkatini çeken sıkıntının tıka, basa doldurulan öğrenci servislerindeki çocukların olduğunu belirterek şunları aktarıyor: “Benim eşim asgari ücretle çalışıyor, çoğu zaman da masrafları karşılamak için mesaiye kalıyor. Bu semtte kiracı olarak kalıyoruz ve tamamen çocuğumuzun eğitimi için bu semtte oturuyoruz. Kiramız en az 800 TL ve giderlerle birlikte zorlanıyoruz haliyle. Bizde başkaları gibi hile yapıp bu semtte bir ailenin evindeymiş gibi görünüp, çocuğumuzu okutabilirdik. Bunu yapmış olsak bu bölgede yaşayan insanların haklarına tecavüz etmiş olurduk. Bunu yapmak yerine bu bölgede yaşıyoruz. Çocuğum sabahçı ve her sabah evime yakın olduğu için çocuğumu bazen ben, bazen de eşim okula bırakıyoruz, servise ihtiyacımız da yok. Fakat okula çocuğumuzu bırakırken dikkatimizi çeken en önemli konuların başında öğrenci servislerinin içinde bulunan çocuklara bakıyoruz. Bu çocuklar zamanından çok önce şehrin muhtelif bölgelerinden alınıp getiriliyorlar. Kimi kahvaltısını yapamıyor, kimi uykusuz kalıyor ki çoğu uyuklar vaziyette. Çünkü servis onları 1 saat önce alıp dolaştırıyor şehrin sokaklarında. Demem o ki, bizim sınıfın mevcudu 45’in üzerinde. Bu sayının içinden 20’si belki bizim semtte oturuyor, zira sınıfa gelen çocukların büyük çoğunluğu servisten inerek geliyor. Şahsım çocukların okumasından rahatsız değilim ama herkes kendi evinin gölgesinde okumalı diyorum. Yetkililerin bu konularda dikkatli olmalarını rica ediyoruz. Zira her öğrenci servisinin öğrenci tablosu ellerinde ve hepsinin gerçekte nerede okuduğu da ortada.” diyerek herkesin kendi semtinde okuması gerektiğini savundu.
Bir başka öğrenci velisi Metin D. ise herkesin kendi ikametinin bulunduğu bölgede eğitim almasının daha doğru olduğuna dikkat çekerek şunları kaydediyor: “Bölgemizdeki okullar buralarda ikamet edenler için faaliyet sürdürüyor. Memleketin bütün noktalarında okullarımız mevcut ve bu okullarımızın tümü devletimize ait. Hepsine de aynı imkanlar tanınıyor. Örneğin Yenişehir, 5 Nisan, Mehmetçik ve daha birçok ilkokulun önünde her gün en az 20’den fazla öğrenci servisi duruyor. Her bir servise 30 öğrenciden fazla alınıyor ki bunun toplarsak sabah 600, öğlen 600 öğrenci yapar ki totalde 1.200 öğrenci servisle geliyor. Bir defa servis ücretlerini bir kenara bırakınsak bu öğrencilerin bu bölgelerde oturmadıklarının kanıtıdır ki okul yöneticileri servislerden öğrenci listelerini isterlerse tümünün gerçek adresleri de ortaya çıkar. Zaten servis konusu da artık el altından nema aracı olarak görülüyor. Talebimiz yetkililerin inceleme yaparak herkesin adresini tespit etmeleri ve gerçek ikametlerinin bulunduğu bölgelerde okumaları için teşvik edilmeleridir.” dedi. AHMET BEŞENK