Üç yıl aradan sonra 25 Eylül'de açılan 6.Tüyap Kitap Fuarı büyük bir ilgi gördü.
120 yayınevi ve 46'yı aşkın etkinliğin olduğu fuarda onlarca yazar kitaplarıyla okurla buluştu.
İmza günlerine ilgi yüksekti, umarım imzalanan kitaplar okunur.
Bir fuar yetkilisinin aktardığına göre günde 10 bin kişinin fuara giriş yaptığını öğrendik.
Bir de şu anekdot aktarıldı.
Gözde Başpınar'ın anlattıkları ise önemli gözlemler.
"Her yıl fuara girişler çok olurdu ama gelenler eller boş giderdi. Kitap satışları çok yüksek değildi. Ama bu yıl gelen herkesin elinde kitaplar. Bu çok sevindirici."
Tabi hafta sonları fuarı ziyaret eden insan sayısı 70 bine yaklaştı.
Tüm yayınevlerinin ortak şikayeti kağıt paralarının çok artması. Haliyel bu da kitap fiyatlarına yansıyor.
Fuarın en renkli tarafı çocuklar. Her gün otobüs dolusu çocuklar öğretmenlerinin rehberliğinde
fuardalar. Bu çocuklara kitap sevgisi aşılamak için oldukça güzel bir yöntem. Keşke fuar olmadan da kitapevleri öğretmenler rehberliğindeki öğrenciler tarafından ziyaret edilse ve ziyaret edilen standlar sadece sınav ve soru bankaları olmasa.
Emniyet Müdürlüğ tarafından açılan Korsana Hayır standı da oldukça ilgi çekici.
Korsan kitaplara karşı fikir haklarına yönelik atılan bu adım oldukça önemli. Bu tür adımların devam etmesini ve emek, fikir hırsızlığının önünün alınması farkındalık ve yasal önlemlerle mümkün olabilir.
Bu yılın onur konuğu Diyarbakırlı Ermeni yazar Mıgırdiç Margosyan.
Aras Yayınları'nda açılan imza standının önünde uzun kuyruklar oluştu.
Diyarbakır'da Suriçi'nde doğan yazar, yazdığı bir çok kitap ile Diyarbakır'ın belleğini kaydetti aslında.
"Gavur Mahallesi, Tespih taneleri, Söyle Margos Nerelise"...gibi kitapları ise en çok ilgi çekenlerden. Aras yayınları yazarın tüm eserlerini "Fıllaname" adıyla bir araya getirdi.
Bir de kitap fuar adabı lazım, onun da zamanla yerleşmesini umud ediyorum.
Yazarlara pop sanatçısı gibi yaklaşan gençleri görünce üzüldüğümü ifade etmeliyim.
Mıgırdiç Margosyan'ın standına gelen bir genç kızın kitap okumayı sevmediğini söyleyerek ders kitabına imzasını almak istemesi, bir başka gencin elini uzatarak yazarın imza atmasını lakayıt bir tavırla istemesi üzücü davranışlar.
Fuar gibi etkinlikler, kitap ile kurulacak güzel ilişkiler, okuma sevgisine olumlu yönde etkileyecektir.
Ha, bir de unutmadan fuar alanının şehir merkezine uzaklığı malumunuz. Ulaşım belediye tarafından belli güzergahlardan karşılanıyor.
Ama yeme içme noktasında hizmetin ve yemeklerin çok kötü olduğu tek bir kafeteryaya mecbur kalmak ise güzel fuarın olumsuz yönlerinden biri oldu maalesef.
İşin layıkıyla yapılabilmesi için fuarda çok sayıda mekanın açılarak rekabet ortamının olması mı gerekiyor? Hayır, öyle bir şeye gerek yok ama günde on bin insanın girip çıktığı bir mekanda insanlar daha güzel bir hizmet ve daha güzel yemeklere de layık...Umarım önümüzdeki yıl işin kıyıda köşede kalan bu yönlerine de el atılır....
120 yayınevi ve 46'yı aşkın etkinliğin olduğu fuarda onlarca yazar kitaplarıyla okurla buluştu.
İmza günlerine ilgi yüksekti, umarım imzalanan kitaplar okunur.
Bir fuar yetkilisinin aktardığına göre günde 10 bin kişinin fuara giriş yaptığını öğrendik.
Bir de şu anekdot aktarıldı.
Gözde Başpınar'ın anlattıkları ise önemli gözlemler.
"Her yıl fuara girişler çok olurdu ama gelenler eller boş giderdi. Kitap satışları çok yüksek değildi. Ama bu yıl gelen herkesin elinde kitaplar. Bu çok sevindirici."
Tabi hafta sonları fuarı ziyaret eden insan sayısı 70 bine yaklaştı.
Tüm yayınevlerinin ortak şikayeti kağıt paralarının çok artması. Haliyel bu da kitap fiyatlarına yansıyor.
Fuarın en renkli tarafı çocuklar. Her gün otobüs dolusu çocuklar öğretmenlerinin rehberliğinde
fuardalar. Bu çocuklara kitap sevgisi aşılamak için oldukça güzel bir yöntem. Keşke fuar olmadan da kitapevleri öğretmenler rehberliğindeki öğrenciler tarafından ziyaret edilse ve ziyaret edilen standlar sadece sınav ve soru bankaları olmasa.
Emniyet Müdürlüğ tarafından açılan Korsana Hayır standı da oldukça ilgi çekici.
Korsan kitaplara karşı fikir haklarına yönelik atılan bu adım oldukça önemli. Bu tür adımların devam etmesini ve emek, fikir hırsızlığının önünün alınması farkındalık ve yasal önlemlerle mümkün olabilir.
Bu yılın onur konuğu Diyarbakırlı Ermeni yazar Mıgırdiç Margosyan.
Aras Yayınları'nda açılan imza standının önünde uzun kuyruklar oluştu.
Diyarbakır'da Suriçi'nde doğan yazar, yazdığı bir çok kitap ile Diyarbakır'ın belleğini kaydetti aslında.
"Gavur Mahallesi, Tespih taneleri, Söyle Margos Nerelise"...gibi kitapları ise en çok ilgi çekenlerden. Aras yayınları yazarın tüm eserlerini "Fıllaname" adıyla bir araya getirdi.
Bir de kitap fuar adabı lazım, onun da zamanla yerleşmesini umud ediyorum.
Yazarlara pop sanatçısı gibi yaklaşan gençleri görünce üzüldüğümü ifade etmeliyim.
Mıgırdiç Margosyan'ın standına gelen bir genç kızın kitap okumayı sevmediğini söyleyerek ders kitabına imzasını almak istemesi, bir başka gencin elini uzatarak yazarın imza atmasını lakayıt bir tavırla istemesi üzücü davranışlar.
Fuar gibi etkinlikler, kitap ile kurulacak güzel ilişkiler, okuma sevgisine olumlu yönde etkileyecektir.
Ha, bir de unutmadan fuar alanının şehir merkezine uzaklığı malumunuz. Ulaşım belediye tarafından belli güzergahlardan karşılanıyor.
Ama yeme içme noktasında hizmetin ve yemeklerin çok kötü olduğu tek bir kafeteryaya mecbur kalmak ise güzel fuarın olumsuz yönlerinden biri oldu maalesef.
İşin layıkıyla yapılabilmesi için fuarda çok sayıda mekanın açılarak rekabet ortamının olması mı gerekiyor? Hayır, öyle bir şeye gerek yok ama günde on bin insanın girip çıktığı bir mekanda insanlar daha güzel bir hizmet ve daha güzel yemeklere de layık...Umarım önümüzdeki yıl işin kıyıda köşede kalan bu yönlerine de el atılır....