Diyarbakır’daki tarihi Ulu Cami’de dini sohbetlerde bulunan ve geçmişte ‘Deli’ şimdilerde ise ‘Ramazan Hoca’ olarak anılan Ramazan Böçkün’ün konuşmaları sosyal medyada tıklanma rekorları kırıyor. Dini konularda sohbet eden ve kendisine sorulan soruları Kur’an-ı Kerim’den ayetler vererek cevaplayan Böçkün, dinleyenleri kendisine hayran bırakıyor.
Diyarbakırlı 43 yaşındaki Ramazan Böçkün, kendini İslamiyet’e adadı. Küçük yaşlardan beri İslam’ı araştırıp dini kitaplar okuyan Böçkün, bir süre sonra çevresinden ‘Deli’ damgası yemeye başladı. Hiç kimseyi umursamayan Böçkün, küçük yaşlardan araştırıp öğrendiği bilgileri Ulu Cami’de vatandaşlara anlatmaya başladı. ‘Deli’ lakabı bir süre sonra yerini ‘Ramazan Hoca’ya bırakırken, Böçkün’ün konuşmaları, sosyal medya platformlarında tıklanma rekorları kırdı. Son 5 yıldır Ulu Cami’de yerli ve yabancı turistlere İslam’ı anlatan Böçkün, günün her saatini vatandaşlara bir şeyler anlatarak geçiriyor.
Vatandaşların sorularını Kuran'dan örnekler vererek cevaplandırıyor
Geçimini mezarlıklarda ağaç budayarak ve tespih ustalarına yardım ederek sağlayan Böçkün, Diyarbakır'ın farklı yerlerinde kadın, erkek, genç, yaşlı herkese İslam'ı anlatarak vatandaşların sorularını Kur’an-ı Kerim’den ayetlerle cevaplandırıyor. Bazı vatandaşlar, Böçkün’ü dinlemek için farklı illerden Diyarbakır’ın yolunu tutuyor. Sur halkı ve esnafı, yetkililerin Böçkün’e yardım edilmesini istiyor.
“Hak, insanların nefsine acı geliyor”
Diyarbakır’da doğup büyüdüğünü belirten 43 yaşındaki Böçkün, ‘Deli’ damgası yediğini ve toplumdan dışlandığını, fakat şimdilerde ise sevilen biri olduğunu kaydetti. Böçkün, “Diyarbakır’da doğdum 5 yıldır camiye geliyorum. Karşı çıkmalar, alaylar, hakaretler oldu. Hak insanların nefsine acı geliyor, insanların tahammülü yok. Dünyaya herkes kendi penceresinde baktığı için de tahammül yok. Kimi hasretlikten, kimi ise ilah ve rabbinin menfaatinin çıkarının ve kibrinin kaybolmasından sakındığı için tehlikede gördüğü için tepki meydana geliyor. Efendimizi Mekke’den neden kovmuşsalar bizi de buna benzer sebeplerden dışlıyorlar. Ben Kur’an ve sünnetten mesajları söylüyorum. Kur’an sadece namaz ve orucu söylemez, Kur’an’da ilim, bilim, edep, terbiye, ahlak, kadın, hayvan ve insan hakkı, dünya, ahiret gibi her konu hakkında ayet var, gerek doğrudan, gerek dolaylı yollarla. Biz de bu ilahi mesajları anlatmak istiyoruz, bu yüzden de mücadele ediyoruz. Ben bunları anlatıyorum, zorlarına gidiyor, ‘Bizi rahatsız etme’ diyorlar. İnsan kendini rahatsız etmezse, kendini yormazsa kendini düzeltemez. İnsan kendini rahatsız etmez ise para kazanamaz, para kazanmasan yemek yiyemez başkalarına muhtaç olurlar” dedi.
“İnsanlar tembelliğe alışmış”
Düşünmenin zor iş olduğunu kaydeden Böçkün, “Düşünmek sorumluluk getiriyor. İnsanlar düşünmek istemiyor, hem rahata alışmış hem de tembelliğe. Biri bir şeyleri harekete geçirmek istiyorsa onları rahatsız etmesi lazım. Geçimimi haftada bir mezarlıklarda ağaçları buduyor, tesbihçilere yardımcı oluyor helal yoldan rızkımı kazanıyorum. Bazen Ulu Cami bazen farklı yerlere gider sohbetlere girer günümüzü geçirmeye çalışırız. Eskiden tepki verenler sonradan zamanla anladılar yanlışlarını. İnsanların helak eden 5 etken vardır, nefis, şeytan, cehalet, önyargı ve taassuptur. Bizim konuyla alakalı ön yargı oluyor. Ön yargı bir şeyi araştırmadan incelemeden üstün körü karar vermek, bu da insanlara sıkıntı ve pişmanlıklar verir. Biz bir günde bu hale gelmedik, yaklaşık olarak 28 yıl gibi bir süreçle oldu. Şu an İngilizce, Kürtçe, Türkçe ve piyasada dolaşan kelimelerin tamamının hangi dilde olduğunu biliyorum. Ben anlayarak okumaya çalışıyorum” diye konuştu.
“Değişen insanların bakış açısı oldu”
Ramazan Hoca ile sohbet etmek için Ulu Cami’ye gelen Ramazan Sayar ise toplumda dışlanan Ramazan Hocanın değişmediğini, değişen şeyin insanların bakış açısı olduğunu kaydederek Böçkün’ün topluma kazandırılması konusunda yetkililere seslendi. Sayar, “Ramazan insanları gidişat olarak İslam’a davet eden sevdiğimiz bir kardeşimizdir. Ramazan gibi kardeşlerimizin bu toplumda yeri olmalıdır, insanları hakka doğru yöneten insanlardan biri olduğu için biz ondan memnunuz, Ramazan gibi insanlarında toplumda çoğalmasını istiyoruz. Deli diyorlardı, hakaret ediyorlardı, Ramazan aynı Ramazan, bir değişen insanların bakış açısı oldu” dedi. İHA
Diyarbakırlı 43 yaşındaki Ramazan Böçkün, kendini İslamiyet’e adadı. Küçük yaşlardan beri İslam’ı araştırıp dini kitaplar okuyan Böçkün, bir süre sonra çevresinden ‘Deli’ damgası yemeye başladı. Hiç kimseyi umursamayan Böçkün, küçük yaşlardan araştırıp öğrendiği bilgileri Ulu Cami’de vatandaşlara anlatmaya başladı. ‘Deli’ lakabı bir süre sonra yerini ‘Ramazan Hoca’ya bırakırken, Böçkün’ün konuşmaları, sosyal medya platformlarında tıklanma rekorları kırdı. Son 5 yıldır Ulu Cami’de yerli ve yabancı turistlere İslam’ı anlatan Böçkün, günün her saatini vatandaşlara bir şeyler anlatarak geçiriyor.
Vatandaşların sorularını Kuran'dan örnekler vererek cevaplandırıyor
Geçimini mezarlıklarda ağaç budayarak ve tespih ustalarına yardım ederek sağlayan Böçkün, Diyarbakır'ın farklı yerlerinde kadın, erkek, genç, yaşlı herkese İslam'ı anlatarak vatandaşların sorularını Kur’an-ı Kerim’den ayetlerle cevaplandırıyor. Bazı vatandaşlar, Böçkün’ü dinlemek için farklı illerden Diyarbakır’ın yolunu tutuyor. Sur halkı ve esnafı, yetkililerin Böçkün’e yardım edilmesini istiyor.
“Hak, insanların nefsine acı geliyor”
Diyarbakır’da doğup büyüdüğünü belirten 43 yaşındaki Böçkün, ‘Deli’ damgası yediğini ve toplumdan dışlandığını, fakat şimdilerde ise sevilen biri olduğunu kaydetti. Böçkün, “Diyarbakır’da doğdum 5 yıldır camiye geliyorum. Karşı çıkmalar, alaylar, hakaretler oldu. Hak insanların nefsine acı geliyor, insanların tahammülü yok. Dünyaya herkes kendi penceresinde baktığı için de tahammül yok. Kimi hasretlikten, kimi ise ilah ve rabbinin menfaatinin çıkarının ve kibrinin kaybolmasından sakındığı için tehlikede gördüğü için tepki meydana geliyor. Efendimizi Mekke’den neden kovmuşsalar bizi de buna benzer sebeplerden dışlıyorlar. Ben Kur’an ve sünnetten mesajları söylüyorum. Kur’an sadece namaz ve orucu söylemez, Kur’an’da ilim, bilim, edep, terbiye, ahlak, kadın, hayvan ve insan hakkı, dünya, ahiret gibi her konu hakkında ayet var, gerek doğrudan, gerek dolaylı yollarla. Biz de bu ilahi mesajları anlatmak istiyoruz, bu yüzden de mücadele ediyoruz. Ben bunları anlatıyorum, zorlarına gidiyor, ‘Bizi rahatsız etme’ diyorlar. İnsan kendini rahatsız etmezse, kendini yormazsa kendini düzeltemez. İnsan kendini rahatsız etmez ise para kazanamaz, para kazanmasan yemek yiyemez başkalarına muhtaç olurlar” dedi.
“İnsanlar tembelliğe alışmış”
Düşünmenin zor iş olduğunu kaydeden Böçkün, “Düşünmek sorumluluk getiriyor. İnsanlar düşünmek istemiyor, hem rahata alışmış hem de tembelliğe. Biri bir şeyleri harekete geçirmek istiyorsa onları rahatsız etmesi lazım. Geçimimi haftada bir mezarlıklarda ağaçları buduyor, tesbihçilere yardımcı oluyor helal yoldan rızkımı kazanıyorum. Bazen Ulu Cami bazen farklı yerlere gider sohbetlere girer günümüzü geçirmeye çalışırız. Eskiden tepki verenler sonradan zamanla anladılar yanlışlarını. İnsanların helak eden 5 etken vardır, nefis, şeytan, cehalet, önyargı ve taassuptur. Bizim konuyla alakalı ön yargı oluyor. Ön yargı bir şeyi araştırmadan incelemeden üstün körü karar vermek, bu da insanlara sıkıntı ve pişmanlıklar verir. Biz bir günde bu hale gelmedik, yaklaşık olarak 28 yıl gibi bir süreçle oldu. Şu an İngilizce, Kürtçe, Türkçe ve piyasada dolaşan kelimelerin tamamının hangi dilde olduğunu biliyorum. Ben anlayarak okumaya çalışıyorum” diye konuştu.
“Değişen insanların bakış açısı oldu”
Ramazan Hoca ile sohbet etmek için Ulu Cami’ye gelen Ramazan Sayar ise toplumda dışlanan Ramazan Hocanın değişmediğini, değişen şeyin insanların bakış açısı olduğunu kaydederek Böçkün’ün topluma kazandırılması konusunda yetkililere seslendi. Sayar, “Ramazan insanları gidişat olarak İslam’a davet eden sevdiğimiz bir kardeşimizdir. Ramazan gibi kardeşlerimizin bu toplumda yeri olmalıdır, insanları hakka doğru yöneten insanlardan biri olduğu için biz ondan memnunuz, Ramazan gibi insanlarında toplumda çoğalmasını istiyoruz. Deli diyorlardı, hakaret ediyorlardı, Ramazan aynı Ramazan, bir değişen insanların bakış açısı oldu” dedi. İHA