AHMET BEŞENK - Açıklanan asgari ücretin ardından gözler bu kez de emekli maaşlarındaki artışa çevrildi. Çevrildi çevrilmesine de alım gücünün diplerde olması evlerde kazanların kaynamasının önündeki en büyük engel. Hal böyle olunca vatandaş her şeyin ucuzuna yönelmek zorunda kalıyor. Tam da bu noktada Halk lokantaları veya özel sektörde indirimli yemek satan firmalar emeklilerin ve öğrencilerin gözde mekânları oluyor.
Her geçen gün yaşanan fahiş fiyat artışları ve kontrol edilemez şekilde büyüyen enflasyonun beraberinde getirdiği geçim sıkıntısı başta emekli ve öğrenciler olmak üzere bir çok kesim tarafından alternatif çıkışlar arayışına yönelinmesine neden oluyor. Alım gücü her defasında çok daha fazla düşen emekliler başta olmak üzere bir çok kesim bütçe açığını kapatmak için başta gıda ve giyecek olmak üzere tüm imkanları kısıyor. Mutfakta yaşanan artış nedeniyle neredeyse evinde yemek pişiremeyenlerin imdadına halk yemek evleri veya özel sektörde 4 çeşit yemeği 120 TL ye satan mekanlar yetişiyor.
12 Bin 500 TL emekli maaşı alan İ.Ö. düşüncelerini şu cümlelerle dile getiriyor: “Bize reva görülen 12 Bin 500 TL emekli maaşı ile yaşamamız mümkün değildir. Ev kiraları ateş pahası can yakarken mutfaktaki yangın da kasıp kavuruyor. Sırf ekonomik nedenlerden dolayı yuvalar yıkılıyor, insanlar farklı arayışlar içine giriyor. Hal böyleyken yaşamak için gerekli olan temel besin kaynaklarını almamız mümkün olmuyor. Halk lokantaları veya 4 çeşit yemeği 120 TL ye servis eden mekanlar bizler için kurtarıcı niteliğinde oluyor. Zira bir kişilik yemeği evde mal etmenin maliyeti bile 400 TL yi geçmiştir. Bu nedenle halk lokantalarını veya bu tür işletmeleri tercih etmek zorunda kalıyoruz.” diyerek tepkilerine dile getirdiler.
4 çeşit yemeği cüzi rakamlara mal eden lokanta işletmecileri ise fiyatlardaki indirimlerini şuna bağlıyorlar:
“Normal prosedüre göre yemek satarak işletmemizi çevirmeye kalkarsak kesinlikle batarız, zira yemek artık lüks tüketim boyutundadır normal lokantalarda. Alım gücü düşük olan emekli, öğrenci, asgari ücretli gibi kesimlere hitap etmemiz daha mantıklı. Böylece maliyeti minimuma düşürüp kar marjımızı da az tutarak sürüme giderek kazanmanın yoluna gidiyoruz. Bunu başka türlü başarmamız veya işletmelerimizi ayakta tutmamızın başka yolu yok.”
Ahmet BEŞENK